14 Ocak 2011 Cuma

Son Zamanlarda Gelişen Olaylar ve Yaşam Standartlarımızın Çevreye Kattığı İdeoloji

Selamlar olsun sevgili dostlarım, canım arkadaşlarım..

Hayatımda bir çok şey değişiyor, farklılaşıyor ki var olmanın bu değişimle mücadele etmek olduğu anlamış bulunuyorum. Değişime ayak uydurmaya çabalarken kendi özümüzü de korumaya çabalıyoruz. Öyle bir değişim ki bizi bir yerden başka bir yere sürükleyip duruyor. Sürüklenirken köşe bucak her yere çarpıyoruz sonra biraz durulduğunda hayat tekrar ayağa kalkıp devam ediyoruz. Şurada kısacık hayatımda öyle hayat hikayeleri gördüm ki ne söylesem eksik kalır. Ben de böyle hissediyorum, sanırım büyüyorum sonuçta kimse 16 yaşında sonsuza kadar kalamaz =))

Bunların haricinde rıfkıcımla birlikte kara kara düşünmekteyiz, ne olacak bu lafla yürüyen peynir gemisi sektörünün hali diye çok endişeleniyoruz. Ücretli izne çıkmış olmama rağmen, rıfkıcım özel bir toplantı istedi, çok önemli konular varmış. Hemen gittim tersaneye tabi, seçim dönemi yaklaşıyor dedi şimdi politikacılar bol bol lafla peynir gemisi yürütmek isteyecek dedi ve bizim işler açıldı hemen. Tabi müşteri olarak politikacıları seçersek, bize olan borçlarını da alamayacağımızı hesaba katmamız gerekirdi. Birisi kaçtı, birisi bir yere gitti kimi geçerli olmayan çek verdi. Bu şekilde güzelim şirket, tersane kısa bir sürede battı. İşte biraz (birazdan oldukça fazla) peynir kaldı bizde. Diğer taraftan Oğuz abimin yeni bir projesi var çok beğendik Rıfkıyla. "Rüzgarın götürdüğü yere giden, dümensiz" peynir gemileri yapıcaz, neden peynirden diye soracak olursanız elimizde biraz fazla stok kalmış kullanmazsak bozulacaklar. Aslında proje güzel, müşterilerimizde hazır niş market bulduk hemen daldık içine. Hemen gittim üniversitelerimdeki pazarlama derslerinden iyice öğrendim niş marketi. Ne güzel bir şeymiş böyle, yepyeni çığır açıcı projelerimiz var. Bütün üzgünler, melankolide yaşayanlar, bıkkınlar bizim potansiyel müşterimiz oluyor, güzel iş güzel =))

Bu arada sosyal hayatımda güzel gidiyor, Özlem ablam tatilde olduğu için onunla vakit geçirebiliyorum, Oğuz abim de evde. İnsan sevdikleriye birlikte olunca mutlu oluyormuş bunu anladım. Diğer şeyler anlamsız kalıyor =)) Oğuz abimde mutlu, her ne kadar hikayeleri yüzünde kafayı yemek fikriyle çokça boğuşuyor olsa da mutlu yine de. Yeni insanlarla tanıştım, güzel anlaştık onlarla, onları da sevdim. Selamım size yeni dostlarım, abilerim, ablalarım =)) Birde Özlem ablam grip olmuş, bugün doktora gitti işte. Çok üzüldüm, Rıfkıdan izin istedim ki Özlem ablamın yanında daha fazla kalabileyim diye sağ olsun yufka yüreklidir Rıfkı, dışarıdan bakılınca serttir biraz ama olsun.

Ayrıca anlamadığım şeylerde oluyor mesela benim ecnevi kızlarla yakınlaşmamı istemiyorlar, oysa ben mutluydum onlara. Tutturmuşlar seni görücü usulü ile baş göz etcez diye, hatta bunun için feysbuka grup bile kurmuşlar. Çok yaşayın siz emi :) Hangi çağda yaşıyoruz diyorum, görücü usulü mü kaldı ama dinlemiyorlar. Hele Oğuz abim, Ayhan abim ve Güvenciğim de destek verince Özlem ve Buğça ablama diyecek bir şeyim kalmıyor pek. Olsun belki güzel olur, kader kısmet tabi her şey böyle zorlamayla olmaz.
Neyse sevgili dostlarım şimdilik bu kadar, Rıfkı eğer çay molamda bu kadar oyalandığımı fark ederse kızabilir bana =)) Haydi sağlıcakla, dostlukla, umutla kalın. Hepinizi seviyorum iyi ki varsınız =))

03.04.2009

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder