
Size biraz zamanın nasıl geçtiğini anlatayım burada. Malum ilk bir ay acemilikti. Sürün, yuvarlar ateş et, silah kullan, ipe tırman gibi şeylerle geçti. O kadar yoğun çalıştım ki 1 ayda tam 7 kilo verdim. İsteyenler olursa zayıflama formülümü verebilirim. Şimdi bizim belirli başlı hayali düşmanlarımız var. Yunanistan, Güney Kıbrıs, bütün Avrupa, Amerika, İsrail, İsrail lobisi -evet farklı onlar- Ermenistan, içimizdeki ermeniler, Araplarla da gergin aramız, güvenemiyoruz, Dışarıdaki Ermeniler derken 4 bir yanımız hayali düşmanlarla çevrili. Mesela yakın zamanda İsrail, Yunanistan ve Güney Kıbrısla sürekli çatışmadayız. Yunanlılar komik adamlar, Kıbrıslıların hayali askeri bile yok. İsrail desen çok şerefsizler, bizi kendi içimizden çökertmeye çalışıyorlar. Ancak ben onlara izin mi verdim elbette hayır. Canımızı dişimize katarak savaştık cephede. İyi ki zamanında o kadar counter oynamışım, bütün taktikleri biliyorum. Elime 4-3 ü ve 8-2 yi verdiler mi karşıma kim gelirse gelsin hepsi head shot valla. Hemen hemen komando kıvamında olduğum için yemekler pek bir kötü. Tabiatta ne varsa onu yiyorum. Kaplumbağa çorbasından tutun, salyangoz yahnisi ve solucan ızgaraya kadar hepsini yedim.
Bazen çarşı iznim bile olmuyordu. Olacağı zaman zaten komutanla kavga ediyordum o da iptal ediliyor hep. Ancak kafamı dağıtabiliyordum bu sayede. O ... hüsniyenin yaptıklarını başka nasıl unutabilirdim ki zaten. Acım dinmiş değil, hala içim sızlıyor. Kimseye güvenemiyorum. Bunlara bir de sürekli seyahat etmemi ekleyin bir de sürekli cephede olmamı ne kadar kötü dönemde olduğumu anlayabilirsiniz. Ancak öyle bir şey oldu ki cepheye gidip adrianı öldürülmüş rambo gibi -galiba filmleri karıştırdım- dört bir yanıma saldırmak istiyorum. Tam bir fırsat bulmuş ailemin, dostlarımın sıcak kollarına koşayım demişken öyle bir şey gördüm ki kendimi kaybettim. Ben ülkem için canımı dişime takarak savaşırken benim sevgili! ailem beni hemen silmiş. Resmen gitmemi bekliyorlarmış. Ragıp ölse duasına mı çıkmışlar anlamadım bir türlü. Beni silmelerini bırakın yerime iki tane zevzek mi zevzek, sümsük mü sümsük iki tane yeni hayali arkadaş almışlar. İstedikleri kadar kızgın olsunlar bana bu asker adama yapılmazdı. Şimdi iki tane yeni ezeli ve ebedi düşmanım oldu. Aldığım eğitimler sayesinde ikisini de kurşun manyağı yapabilirim. Ülkemin düşmanı benim düşmanım, benim düşmanım ülkemin düşmanıdır.
Yapılır mı bana ya. Ben soğuk, yalnız geceler boyunca başımı yaslayacak bir omuz arayıp ak47ime yaslamanın acısını çekerken onlar evde okey partileri düzenlesinler efendim sonra hamakta beraber sallansınlar. Çatıdaki odayı bile onlara vermişler, benim odam, benim odam orası. Başkasının değil benim odam, orası benim evim, onlarda benim ailem. Nasıl kaybettiysek geri almasını da biliriz. Önce o ikisini imha etmeliyim. İşin kötü tarafı inanılmaz şanslılar. Saçları çıkmasın diye kafalarına kezzap döktüm yine çıktı. Seri katil gönderdim bir dünya para bayılıp saçlarını kökünden kessin diye onu yakaladıkları. Eve özel bir bomba tesisatı kurayım da görsünler günlerini, parçaları bile kalmayacak. Tabi bir de Rıfkının yaptıkları var. Ortağım dedim, dostum dedim, kardeşim dedim, ne para istedim ne de pul ama o benim yerime hemen birisini almış. Hem de benim çok istememe rağmen bir türlü vermediği peynir gemisi kaptanlığını ona vermiş. Neymiş efendim korsanmış, dürüstmüş, delikanlıymış falan. Yerim onun korsanlığını ben. O korsansa ben de komandoyum. Tek lafımla f16ları geçiririm tepelerinden. Çok kırdınız ve kızdırdınız beni.

İntikamımın büyüklüğünüzü gördüğünüzde uykularınız kaçacak. Her gece gördüğünüz kabuslarda sadece benim yüzüm olacak. MUHAHAHAHAHAHAHAHAHA......
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder