19 Haziran 2011 Pazar

Ragıp lütfen geri dön...

Sevgili Ragıp, sana bu mektubu bize geri gel diye yazıyoruz. Gittiğinden beri 5 gün oluyor ve senin için çok endişeleniyoruz. Gözlerimiz hep ağlamaklı kaç gündür yüzümüz hiç gülemiyor.  İnan gidişin çok büyük eksiklik bizim için. Sensizlik ölüm Ragıp. Şimdi bizden uzakta ne yer ne içersin? Nerede uyur, nerelere gidersin? Gel evine dön, bizi bu kadar endişe içinde bırakma. Mozambik polisi dahil her yeri aradık. Ayın karalık yüzüne veya Neptün’ün halkalarına kaçmış olsan bile geri gel bak söz düşünmatik ipadine cauntır strike yükleyeceğiz. Ailen seni çok seviyor unutma bunu.
Şimdi bu özür girişinden sonra sizin için durumu açıklamalıyım. Olur da aranızdan birisi olur da Ragıp’ı görürse bize haber vermesi için. Biliyorsunuz o daha çocuk. Hayatla yüzleşmek için çok genç, Afrika’nın vahşi ormanlarında nasıl hayatta kalacağını bilmiyor. Lütfen yardım edin bize onun için çok endişeleniyor. Daha önce de ufak kaçışları olmuştu ama hep geri gelmesini de bilmişti.
Her şey birkaç gün önce Ragıp’ın bize gelip evlenmek istediğini söylemesiyle başladı. Cevabımız çok belliydi ona yaşının çok küçük olduğunu önce büyümesi gerektiğini sonra üniversitelerini bitirmesi gerektiğini söyledik. Bunları yaptıktan askerliğini hallettikten sonra kendi ayakları üzerinde durmaya başladıktan sonra isterse evlenebileceğini ekledik. Bilirsiniz Ragıp iyi, hoş çocuktur ama inatçı, dik kafalı bir yanı da vardır. Sonra başladı bu benim o kadar vaktim yok. Bana hiç destek olmuyorsunuz efendim hiç benim yanımda durmuyorsunuz diye ağlamaya. Ona dedik ki Ragıpçığım bir sorunun varsa anlat bize, çözelim ama garibim her şeyi kendi başına halletmeye çalışıyor anlatmadı tabi. Elbette bizim yapacak bir şeyimiz yok dedik ki o zaman getir kız arkadaşını bir elimizi öpsün tanışalım sonra seneye söz keseriz. Üniversiteyi bitirdiğinde de nişan askerden gelince de evlendiririz sizi. Kız arkadaşım sizinle tanışmak istemiyormuş dedi bize. Biz zaten kıllanıyorduk kaç aydır birlikteler tanışmamışız hatta adını bile bilmiyoruz googlda aratalım. Tepkimiz biraz sert oldu ama haklı bir sertlikte. Onu yolda bulmadığımızı tanımadığımız biriyle evlenemeyeceğini, buna asla izin vermeyeceğimizi söyledik. Biliyorsunuz iyi kalpli, sevecen çocuktur Ragıp ama çok saftır. Malum Steve Jobs ile olan diyaloğu sağ olsun her an köşeyi dönme ihtimali de var.
Şimdi bu çocuğu nasıl kurtların arasına bırakalım. Tabi biz böyle düşünürken Ragıp başladı siz beni gerçekten sevmiyorsunuz. Yok, efenden sadece benimle param için ilgileniyorsunuz diye bağırmaya. Çok kızdık tabi ona. Söyledikleri kolay yenilir yutulur cinsten de değildi. Şöyle düşünün kaç yıldır iş hayatında tonla para kazandı ama eve bir elma bile getirmişliği yoktur onun. Eğer ondan bir gram kazancımız olsaydı zaten şimdiye kadar ortaya çıkardı. Durum böyle olunca da bizde bağırmaya başladık ona ve ben çaktım tokadı ama böyle Osmanlı cinsinden olanından. Maksat durup söylediklerini bir düşünmesiydi ama nasıl bil dolduruşa geldiyse aldı pılını pırtını ve gitti. İşte gidiş o gidiş ondan haber alamıyoruz. Steve Jobstan ipadini takıp etmesini istedik onu da kapatmış veya dünya dışına çıkmış biricik hayali kardeşimiz.
Ragıp eğer bir şekilde bu satırları okuyorsan gel oturalım, konuşalım. İnan kaçmak çözüm değil. Sana kızgın değiliz unutma. Biz senin aileniz ve hep öyle kalacağız. Siz de onu bir yerlerde gördüyseniz lütfen bize haber verin…